Skip to main content

Modern Kölelik & Zorla Çalıştırma

Günümüzün globalleşen dünyasında, göçmen işçiler çeşitli sektörler ve bölgelerde küresel tedarik zincirlerinde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, göçmen işçiler, sömürüye ve istismara en açık gruplardan biri olup, genellikle yasal koruma ve sosyal güvenlik eksikliği, dil ve kültürel engeller, ve ayrımcılık gibi çeşitli nedenlerden dolayı haklarını savunma konusunda en dezavantajlı gruplar arasında yer almaktadır.

Türkiye, Suriye iç savaşı sonrasında uygulamaya koyduğu açık kapı politikası kapsamında, büyük bir kısmı çocuk olmak üzere 3,4 milyondan fazla kayıtlı Suriyeliye ev sahipliği yapmaktadır ve Afganistan ve Irak gibi ülkelerden gelen mültecileri ve göçmenleri de kabul etmektedir. Türkiye’deki mevcut ekonomik durgunluk ve yükselen enflasyon gibi durumlar, genellikle düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışan, sosyal güvenlik ve yasal korumadan yoksun olan Suriyeli mülteciler ve göçmenlerin halihazırda zor olan çalışma koşullarını daha da kötüleştirmektedir. Ekonomik zorlukların etkisiyle birlikte, Türkiye’de kayıt dışı iş gücüne olan artan talep ve mülteci ile göçmen işçilerin potansiyel olarak sömürücü çalışma koşulları, özellikle göçmen işçilerin yoğun olarak bulunduğu tekstil ve tarım gibi sektörlerde zorla çalıştırma ve modern kölelik risklerini beraberinde getirmektedir.

Ayrıca, Şubat 2023’te Türkiye’yi vuran yıkıcı depremler, özellikle göçmen işçiler için, depremden ağır şekilde etkilenen şehirlerdeki zorlukları daha da artırarak durumu daha da karmaşık hale getirmiştir.

BHRTR'nin özellikle tarım, otomotiv ve tekstil gibi sektörlerde yoğunlaşan bu alandaki çalışmalarının büyük bir kısmı, zorla çalıştırma ve modern kölelik benzeri uygulamaları izlemek ve raporlamak ile tedarik zincirlerinde çalışma ve yaşam koşullarına yönelik insan hakları ihlallerini ele almak, önlemek veya hafifletmek amacıyla geniş bir paydaş yelpazesiyle aktif bir şekilde iş birliği sağlamak üzerine yoğunlaşmaktadır.